FICON Projesi Ve Türkiye’de Düşen Uçak

Paylaş
 

50’li yıllarda gelişmeye devam eden havacılık  ve küresel boyutta devam eden soğuk savaş askeri alanlardan ziyade havacılıkta da çeşitli projelerin hayata geçmesine ve denemeler yapılmasına neden oluyordu. Özellikle de askeri havacılıkta. Ülkelerin en önemli güç çarpanlarından biri olan hava kuvvetlerini geliştirmek ve ileriye taşımak isteyen ülkeler çeşitli projelerle bunları hayata geçirmek istiyordu.

Bu yazımızda dönemin en büyük askeri güçlerinden biri olan amerikanın başlattığı ancak hayata geçiremediği ilginç bir projeyi sizlerle paylaşmak istedik.

FICON PROJESİ

50’li yıllarda temelleri atılan FICON ( Fighter Conveyor ) programı amerika hava kuvvetlerinin Convair B-36 Peacemaker bombardıman uçağının bomba bölmesindeki Tip Tow ismi verilen bir aparata bağlanan Republic RF-84K Thunderflash tipi savaş uçağının taşınmasını içeriyordu. ( Parasite Fighter ). Amaç uzak mesafelere yapılacak olan saldırılarda ve seyirlerde bu şekilde menzilini uzatmaktı.

Aslında fikir ilk olarak 1944 ve 1945 yılında iki aynı tip uçağı kanatlarından birbirine bağlanmasını içeren bir proje ile almanlarsa aitti. 40’lı yılların sonında ise almanyadan amerikaya gelen Richard Voght tarafından bir Douglas C-47A Skytrain ve Culver Q-14B Cadet tipi uçak aynı teknikle bağlanarak test edildi. Proje gelecek vaad ediyordu ve geliştirilmesi gerekiyordu.

tip tow ile ilgili görsel sonucu

FICON projesi içinde de bir kaç değişik projeye ayrılmaktaydı.

Bunlardan biri Tip Tow projesiydi.

MX-1018 programı “Tip Tow” , avcı uçağının bombardıman uçağına eklenmesi / ayrılması koşuluyla piston motorlu bombardıman uçaklarına avcı uçağı koruması sağlamak için savaş uçaklarının menzilini genişletmeye çalıştı. Kanat ucu bağlantıları.

tip tow ile ilgili görsel sonucu

Tip Tow uçağı, özel olarak modifiye edilmiş bir ETB-29A (seri numarası 44-62093) ve iki EF-84D’den (seri numaraları 48-641 ve 48-661) oluşuyordu. İlk önce tek bir uçak ve ardından iki uçak kullanılarak birkaç başarılı bağlama ve ayrılma döngüsü ile bir dizi uçuş gerçekleştirildi. F-84’lerin pilotları, uçağa takıldıklarında manuel kontrolde uçuşa devam ettiler, dönüş ekseni kanatçık hareketi yerine asansör hareketi ile korundu. Ana uçağın “çekme” sırasında yakıttan tasarruf etmek için F-84’lerdeki motorlar kapatıldı ve uçuş sırasında motorun yeniden başlatılması testleri de başarıyla tamamlandı. Ancak testler sırasında B-29’un kanat esnekliği ve kanat ucu girdapları endişeye neden oldu ve bağlantı mekanizmalarında değişiklik yapılması gerekiyordu. Her iki F-84’ün de B-29 ile ilk bağlantısı, 15 Eylül 1950’de 10. uçuşta gerçekleşti. Tüm bağlantılı en uzun uçuş 20 Ekim 1950’de gerçekleşti ve 2 saat 40 dakika sürdü. Tüm bu uçuşlar, F-84 uçağının manuel kontrolü ile gerçekleştirildi. Republic, bu aşamadan sonra uçaklara otomatik uçuş kontrol sistemi ekleyerek deneylere devam etmek için ek bir sözleşme imzaladı. Bu arada, değişiklikler devam ederken, gece uçuşları da dahil olmak üzere ek test uçuşları yapıldı. Otomatik uçuş kontrol modifikasyonları Mart 1953’te test edilmeye hazırdı ve devam eden elektrik sorunlarını sınıflandırmaya çalışırken F-84’lerden yalnızca biri veya diğeriyle bir dizi bağlantı yapıldı. Ancak 24 Nisan 1953’te, New York Eyaleti Peconic Körfezi üzerinde yapılan test uçuşnda, sol taraftaki F-84 bağlandı ve otomatik sistem etkinleştirildi. F-84  B-29’un kanadına çarptı ve her ikisi de B-29’daki  beş mürettebatın ve F-84 pilotunun kaybıyla sonuçlanan kazaya neden oldu.

Projenin içindeki ikinci bir diğer proje ise Tom Tom projesiydi. Bu projenin Türkiye ile bir bağlantısı vardı. Yazımızın sonuna doğru bu bağlantığı paylaşacağız.,

Tom Tom Projesi – Project Tom Tom

Diğer projelere paralel olarak, Tom-Tom adlı benzer bir konfigürasyon, daha önce FICON denemelerinde kullanılan 49-2707 kuyruk numaralı JRB-36F tipi ve iki RF-84F (seri numaraları 51-1848 ve 51-1849) kullanılarak geliştiriliyordu. Uçak, mafsallı kollar ve kelepçeler kullanılarak kanat ucundan diğer kanat ucuna takıldı. 1956 yılında Convair pilotları Doc Witchell, Beryl Erickson ve Raymond Fitzgerald tarafından birkaç başarılı bağlantı gerçekleştirilmiş olsa da, kanat uçlarındaki türbülans ve girdaplar büyük bir sorun oluşturmaya devam etti. 23 Eylül 1956 günü , 51-1849 kuyruk numaralı Beryl Erickson’un pilotluk yaptığı RF-84F , JRB-36F’nin sağ kanat ucundan istem dışı ayrıldı. İki uçakta güvenli bir şekilde indi ancak konsept çok tehlikeli bulundu. O sıralarda uçak içi yakıt ikmali alanındaki gelişmeler, savaş uçaklarının menzilini genişletmenin çok daha güvenli bir yolunu vaat ediyordu. nihayetinde  Tom-Tom Projesi iptal edildi.

tom tom project ile ilgili görsel sonucu

tom tom project ile ilgili görsel sonucu

Gelelim konunun Türkiye ile bağlantısına.

11 Şubat 1970 günü Diyarbakır 8. Üs,184 filo komutanlığına ait 51-1848 kuyruk numaralı RF-84F uçağı ile Pilot Üsteğmen Göksel Erdöl eğitim uçuşuna çıktı. Uçak motor arızası yüzünden Kulp ilçesi yakınlarındaki Hamzalı köyü yakınlarında düştü. Pilot Göksel Erdöl uçaktan atlayıp kurtuldu. Türk Hava Kuvvetlerinin halka açık kaynaklarında bu kaza ile ilgili oldukça kısıtlı bilgiler olduğu için olayın  detayı tam olarak bilinmemekte. Gazete kupürü o günden birgün sonra yayınlanan Günaydın gazetesine ait. 51-1848 no’lu RF-84 uçağı ise Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmeden önce amerika hava kuvvetlerinde kullanılmış ve bugünün havada yakıt ikmali teknolojisinin ortaya çıkmasında rol oynayan amerikaya ait FICON projesi kapsamında kullanılan iki uçaktan birisiydi. 51-1849 kuyruk numaralı uçak yukarı da da bahsedildiği üzeredüşmüş bu uçak ise projenin iptalinden sonra görevine devam etmiş sonunda da Türk Hava Kuvvetleri’ne katılmıştı.

Konunun Türkiye ile bağlantısında verdiği bilgiler ve katkıları için Rahmetli Göksel Erdöl’ün oğlu Kanat Erdöl’e candan teşekkürler.

Bir yazı görseli olabilir

Pilot Üsteğmen Göksel Erdöl.

Bir 1 kişi ve uçak görseli olabilir

Kaynak : Kanat Erdöl ve wikipedia

Geçmişten günümüze kaza yapan Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-84 tipi uçak kazaları.

Geçmişten Günümüze Türk Hava Kuvvetleri’ne Ait F-84 Uçak Kazaları

 

Bu yazı 762 kere okundu.
  • Site Yorum
  • Facebook Yorum

Bir yorum bırak

Bir yorum bırak

YAZAR HAKKINDA

Facebookta bizi bulun
ARŞİV