Paylaş |
|
Tweet |
Merhabalar Havacılık Meraklıları
Bundan tam 40 yıl önce bu gün, 19 Eylül 1976 tarihinde 452 sefer sayılı, 154 yolcusu ile İstanbul Yeşilköy – Antalya seferini yapan Boeing 727-2F2 tipi TC-JBH tescilli uçak yolcularını ölüme götürdüğünden habersiz olarak kalkışını yaptı. Kaptan Pilot Celal TOPÇUOĞLU, Mesul Kaptan Pilot Sacit SOĞANGÖZ, Uçuş Mühendisi Ahmet BURSALI yönetimindeki uçak Isparta – Karatepe mevkiine geldiğinde halen bilinmeyen bir sebepten dolayı olması gereken yükseklikten çok alçakta olduğundan dolayı adı geçen tepeye çarparak tüm yolcu ve mürettebatının hayatlarını kaybetmelerine sebep olmuştu.
Olay hakkında o zamanlardan beri bir çok şeyler yazıldı, çizildi. Olayın halen neden kaynaklandığı net olarak belli değil. O yüzden olayın oluş sebebine değinmeden olayın görgü tanığı olan çok sevdiğim ağabeyim Türkiye’nin ilk havacılık arkeoloğu ve araştırmacısı Selim Özkök‘ün anlatımı ile kazanın oluş anını ve kazadan sonra neler yaşadığını, kaza yerinde gördüklerini sizlere kendi anlatımından elimden geldiği kadar aktarmaya çalışacağım. Kusurlarımız olursa affola.
Olayın olduğu tarihte 4 yaşında olan Selim Özkök olayın oluş anını anlatıyor:
İnsanlar sıcakta balkonda otururlarken bir çoğunun o zaman için hayatlarında yakından görmedikleri bir yolcu uçağının tam tepelerinden geçerek tepeye çakılması, ve uçağın büyük bir bomba gibi patlayarak alev alması, alevin şiddetiyle ısparta’nın aydınlanması ancak filmlerde olabilecek bir sahnedir.
Bu kazada ölen bir kısım yabancı uyruklu yolcuların mezarları ise Isparta’da Asri mezarlık içindedir.
Uçağın alçaktan geçisi ve dağa çakılarak patlaması, hemen akabinde de enkaz alanını görmüş olmam, ömrüm boyunca hafızamdan hiç bir zaman silinmedi. 4 yaşında ki bir çocuğun enkaz alanında ne işi var? Babam olay sabahı, gün ışır ışımaz enkaz bölgesini görmek için bölgeye, (o sırada annem Isparta’da bulunmadığından dolayı bizide yanına almak zorunda kalarak) yola koyuldu. Görevi gereği jandarma çemberinden geçerek enkaz bölgesine ulaştık. Beni abimle birlikte jandarma korumasında uygun bir yere bırakarak kendisi tek başına en kaz bölgesine doğru yola koyuldu. Çocukluk merakı işte, abimle birlikte çam ağaçlarının arasında ilerleyerek (ki hayatım boyunca unutamadığım bir çocukluk hatası) enkaz alanına kadar çıktık. Bölgeye gelince abimde beni bir çam ağacının altına tembihleyerek bıraktı. Dinleyen kim, başıma gelen damlantıyla birlikte başımı kaldırdığımda gördüğüm çam ağacının dallarına asılmış tepemdeki organ ve bağırsak parçaları gözümden hiç silinmedi. Bir refleks olsa gerek alana, insanların arasına doğru gittim, parçalanmış insan cesetleri, jandarma ve gönüllü yardıma gelen insanların topladığı ceset parçaları, (siyah torbalara dolduruyorlardı) ve ömrüm boyunca da hiç burnumdan gitmeyecek garip et, yağ ,yakıt ve plastik kokusunun bir karışımı olan o acayip koku. Babam günlerce konuşamamıştı. Jandarmanın beni farkedinceye kadar yaşadıklarımı anlatamam. Hafızama işlenmiş daha fazla manzara var ama burada anlatmayı uygun görmüyorum. ”
Sonrasında olay mahalline bir kaç kez çıkmış ve uaçğın parçalarını görmüş. Aşağıda o anları anlatmış:
” Tesadüfen 1976 yılındaki kaza raporlarını araştırırken bu yazıları gördüm. Kazaya bizzat çocukluğumda ( o zamanlar 4 yaşındaydım) bizzat gözlerimle tanık oldum. Uçağın alçak irtifadan geçisi, tepeye çakılıp patlaması çocukluğumun unutulmaz olaylarındandı. Babam sabah vakti bölgeye gitti ve benide yanına almak durumunda kaldı. Bir çocuk için unutulmaz manzaralardı.. Burada fazla ayrıntıya girmeyeceğim.
Bir kaç yılda bir bölgeye giderim. Motorlar ve iniş takımları hala bölgede. İki küçük motor yaklaşık 8-10 metre aralıklı olarak ve büyük motorda bu iki motorun yaklaşık 20 metre yukarısında iniş takımlarının hemen üstünde duruyor. Son gidişimde yanımıza bazı takımlar alarak gitmiştim ve en aşağıdaki motorun ön kısmından türbin kanatlarını tutan uzun oluklu vidalardan 4 kadarını hatıra olarak sökmüştüm. Motorları görenler gidip baktıklarında bu eksik vidaları görebilirler. Bu arada belirtmeliyim ki kaza bölgesine Huzur evi bölgesinden gidiş çok zahmetli.”
Isparta kazasından geriye kalan parçalar.
motor falan kalmamış sanırım hurdacılar her şeyi götürmüş uçağın çarptığı kavağın yanındaki küçük dere vadisinde o günden kalan kalın topuklu ayakkabı eskileri hala var
uçak alçak irtifadaydı sanırım ıspartayı antalya zannetti???
bu nasıl olur bilmiyoruz….ama o tarihde bazı görgü şahitleri uçağın otel ıspartaya çarpacağını sanmışlar
demek alçaldı durumu fark edince yeterince yükselemedi yükselse karatepeye bir kaç kilometre uzaktaki akdağı kurtarabilirmiydi zor
büyük ihtimal pilotaj hatası ancak bu hadiseden bir kaç ay sonra bölgeye yakın güneyine birde askeri uçak düşmüşdü
Askeri uçak? Kovadaya düşen c47 mi?
ben eskisidre yolunun oradan yukarı çıktım dediğin dere orasımı
4 yaşındaki bir çocuğun böyle detayları hatırlaması hiç mantıklı değil. Ağaç üzerindeki şeyin bağırsak parçası olduğu falan 4 yaşındasın abi kolu bacağı zor biliyodur ne bağırsağı 😂 İnsanlar yalan söyledikleri zaman karşısındakileri kandırdıklarını sanıyorlar ama asıl kendilerini kandırıyolar…
Evet o 4 yaşındaki çocuk herseyi çok net hatırladığı gibi 4 yaşında topladığı ve 40 yıl boyunca sakladığı enkaz parçalarıda o uçağa ait kalmış tek parçalardır.
cesetlerin ve giysilerin siyah poşetlere konduğunu 4 yaşında hatılamışsınya hocam…o dönemimn resimlerine , görüntülerine bakarsanız poşetlerin hepsinin beyaz olduğunu görürsünüz.. selamlar
Bu nasil bir site boyle yazilar yarim yamalak sırf reklam almak ugruna rezil bi görünüm var yazinin yarisi var arkasi yok
300 kişi okumuş yazıyı anlamış rezilliği görememiş siz görmüşsünüz. Tebrik ederiz.
Geçen bir video izledim burayı ziyaret edip bi parça buluyolardı metal parçanın üzerinde DC9 ile ilgili bilgiler yazıyodu o kişi buradaysa bana ulaşabilir mi ? o parçayı çok istiyorum
wolfteam.katty@hotmail.com
Uçak Boeing 727. DC-9 değil
19 eylül 1976 günü bahçelievlerde dayıoğlumun evinde misafirdik ve gece yatma vakti idi.Üst komşunun çağrısı ile dışarı çıktık ve uçak dağa çarpmadan önce havada seyir halinde arkasından ateş çıkıyordu ve biz eyvah uçak düşecek derken uçak dağa çakıldı ve 2-3 gün sonra cenazeler kavaklı caminin önündeki yola dizildi ve orası çok kalabalıktı.Ben o tarihte 12 yaşlarımdaydım.ALLAH bir daha böyle kazalar göstermesin inşallah.
Bilgiyi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Ayni seyi bir akrabam daha dedi..Arkadindan ates cikiyordu diye …Hatta bir kisiden daha duydum aynisini ve kazanin anlatildigi gibi olmadigini dusunuyorum..
Biz emre mahallesinde oturyoruz uçağın düştüğü tepeye en yakın mahalle Isparta da yaşanlar bilir yıllar önce dedem ve babam anlattı uçak düşüyorken evin önündelermiş uçak çok yakından ve arkasında kuyruk kısmın büyük bir alev varmış düşerken yanıyormuş ama resmi kaynaklarda buna hiç yer verilmemiş bende uçağın düşüş hikayesinin başka birşey olduğunu düşünmüyorum o dönemde günaydın gazetesinin başlığında havada patlayan uçak alev alev yanarak tepeye çarpıp parçalandı diye bir başlık atmış görenlerle resmi bilgilere bakılırsa bi farklılık var.. burda da siz bahsedince demekki dedem ve babam söylediklerinde onlara öyle gelmemiş çok kişi böyle görmüş
Ben de 4 yasindaydim ve sizin gibi sevgili teyzem eczaci Hatice Demir ve enistem doktor Dogan Demiri pazar aksami anneannemin evinden ugurlarken herseyi hatirliyorum. Onlari cok seviyordum ve neden gemiyle gitmediklerini sordum. Gulustuler. Ertesi sabah kahvalti sofrasinda radyoda duydugumuz o korkunc haberi duyar duymaz cok kotu birsey oldu ve zaman durdu. Sonra hicbirsey hatirlamiyorum. Bir komsu beni kollarimdan cekti aldi evine goturdu. O yuzden size inaniyorum ve o aci goruntuleri gordugunuz icin cok uzgunum. Teyzecigimin vucudunun ust bedeni bir agaca dayali bulundu. Onlari oradan almaya giden akrabalarima minnettarim. O goruntulerden sonra dayim intihara tesebbus etmis. Sonradan ogrendim. Tanrim kimseye boyle bir aci gostermesin. Fiziksel olarak bizden ayrilar ama onlari hic unutmayacagim ve cok seviyorum. Tum hayatini kaybeden Turk ve yabancilara Allahtan rahmet diliyorum.
Ece hanım siz antalyalımısınız çünkü bu kazada vefat eden yakınızın talat amca dogu garacı sinan mh. Tanışmıştık yanlış hatırlamıyorsam kıprıstan istanbul ve Antalya ‘dönüşte olay gerçekleştigini anlatmıştı ben ağlasunluyum babamlar ouçak kazasını hep anlatırlardın başınız sağ olsun
Bu uçak kazasında ölen Türklerin isimlerini bilen var kı aceba 🤔 Bilgisi olan yazarsa sevinirim
154 yolcunun 124 ‘ünün yabancı olduğu yazıyor kaynaklarda. İsimleri belirlenebilen Türk yolcuların olduğu gazete kupürü yazıya eklendi.
Tek bildiğim kaza sirasinda uçağın pilot yönetiminin annemin (annemin kuzeninin eşidir)enistesi olan Sacit Soğangöz de olduğu. Küçüklüğümde bu hikaye ile ilgili çok şey dinledim. Kendisini hic tanıyamadım ama çok iyi bir pilot olduğunu hep duyardım. Pek çok şey okuyup, biraz da araştırma yapma merakı olunca bu forumdaki yazıları gördüm. Bu üzücü olay hala anlatılır ailemde…
Pilotaj hata elbette var. Ancak Isparta’da konuşlu VOR sisteminin ek sefer yok nasılsa denilerek kapatıldığını biliyorum. Dolayısı ile hatalar bütünü bu kazaya zemin hazırladı. Suç sadece pilotlarda değil.
124 degil de 85 İtalyan. Haberi İtalyan basınından da okumak icin İtalyanca arattigimda bu bilgi çıktı.
Parca var hala ama küçük parçalar ben yeni gittim mayıs 2020 de
I’m from Holland. My aunt Marijke Aerden and a friend lost their lives on that flight. I remember them almost every day, even 40+ years later. My fathers sister – the family was devastated and never returned to normal life.
My condolences to you and your family. So sad.
hi onno,I know the crash site.we can go to the accident site.if you come to isparta,we can go to the accident site.some parts still exist in the area