Dünyadan Bir Dev Geçti – Antonov An-225 Hikayesi

Paylaş
 

Dünyanın en büyük uçağı artık yok. Son günlerinde İstanbul’u da ziyaret eden uçağın doğuşundan yok olduğu güne kadar Aveonj twitter hesabı çok güzel bir şekilde anlatmış bize de paylaşmak kaldı.

An-225 haberimiz için TIKLAYINIZ

Kelimeler ile tarif edilemeyecek kadar havacılık meraklılarını üzen olay:

AN-225 Mriya  – Антонов Ан-225 Мрія AN-225 Mriya, üretim felsefesiyle, üretimiyle, kullanımıyla ve yok edilişiyle dünyadaki en özel hikayeye sahip uçaklardan biridir.

AN-225 uçağını incelemek için 1980’li yıllara gitmemiz gerekir. Amerikan ve Sovyet Uzay Ajansları bu dönemde ay yarışı dediğimiz kıyasıya bir mücadeleye girmişti. Amerikalılar 1980’li yıllarda çok başarılı roket denemeleri yaptı. Bu dönemde Buran Uzay Mekiği üzerine yoğunlaşan Sovyetler Birliği Energia süper roketleriyle çalışan Buran Uzay Mekiğini üretmeyi başardı. Bu uzay roketi ABD’nin uzay mekikleriyle ciddi şekilde rekabet edebilecek şekilde tasarlanmıştı. Fakat her güzelin kusuru olduğu gibi Buran Uzay Mekiğinin de bir kusuru vardı. Buran Uzay Mekiği çok büyüktü. Energia süper roketleriyle birlikte Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssüne götürülmesinin imkanı yoktu. Mekiğin götürülmesi için demiryolu denendi fakat olmadı. O dönemlerde ilk uçuşunu yapan Mi-26 helikopteri ile yükün taşınması planlandı fakat bu da çeşitli rüzgar ve türbülans problemlerinden ötürü güvenlik sorunu oluşturuyordu. Sovyet mühendisleri ilk kez 1982’de uçan AN-124 Ruslan ile bu kargonun taşınmasını düşündü. Ruslan’ın üzerine yerleştirilecek olan Buran roketi iyi bir fikirdi. Fakat Buran Mekiğinin boyutundan ötürü uçağın aerodinamiği bozuluyor, uçağın kuyruk kısmındaki hava akışı bozuluyordu. İlk olarak AN-124 Ruslan uçağının büyütülmesi planlandı. Yaklaşık olarak 7 metre daha büyük bir Ruslan’ın daha bu problemi yaşamayacağı düşünüldü. Fakat testlerde istenilen geri dönüt alınamadı. AN-124 Ruslan’ın geliştirilmesi yetersiz kalınca SSCB yeni bir uçak projesi başlattı.

AN-124’ün kod adı olan “Article-200” projesine ithafen daha büyük ve gelişmiş bir proje olan “Article-400” başlatıldı. Article 400 olarak tasarlanacak bu araçtan içeride 225 ton yük taşıyabilmesi bekleniyordu. Sırtında ise tam yüklü bir Buran Mekiği taşınması isteniyordu. Sovyetler işi burada iyice abartarak NPO Molniya-1000 Gerakl (Heracles) isminde bir proje bile başlattı. Fakat bu proje SSCB’nin o dönemki ekonomik durumunda ötürü sadece masada bir çizim olarak kaldı. Kuzeni Antonov AN-225 ise yoluna devam ediyordu. AN-225 projesi geliştirmelerine devam ederken, Buran ve Energianın geliştirilmesi tamamlanmıştı. Sovyetler Birliği yarışta geri kalmamak için en kısa sürede Buran Mekiğinin fırlatışını yapmak istiyordu. Bunun için daha kısa ama acil bir çözüm geliştirildi. 1953 yılında ilk uçuşunu yapan Myasishchev 3M bombardıman uçaklarının modifiye edilmesi planlandı. Myasishchev 3M uçakları İkinci Dünya Savaşının hemen arkasından geliştirilen, nükleer silah taşıyabilen bir bombardıman uçağıydı. Fakat teknolojinin gelişmesiyle eskimişti. Yavaş yavaş envanterden çıkmaya başlayan bu uçaklardan ikisi seçilerek modifiye edilmeye başlandı. Bu uçaklar için kanatlar güçlendirildi, daha büyük ve çapraz dikey kuyruk eklendi. Uçakların çeşitli elektronik aksamları da modifiye edildi.

1985 yılında Antonov Sovyet Savunma Bakanlığının emriyle birlikte artık ciddi şekilde AN-225’i geliştirmeye başladı. Projenin başına Sovyetlerin en ünlü mühendisleri getirildi. Petr Balabuev AN-225’in envanterdeki AN-124 Ruslan uçağına daha benzer olmasını istedi. Fakat bu durum o kadar da kolay değildi. Ruslan 4 motorlu bir uçak iken, Mriya 6 motorlu bir uçak olacaktı. Ayrıca AN-225 klasik kargo uçaklarından farklı olarak arka rampaya sahip değildi. Uçağın ağırlığının azalmasından ötürü bu rampa / kapı iptal edildi. Gövdenin yan taraflarındaki iniş takımı sayısı 10’dan 14’e çıkarıldı ve son üç tekerlek sırası yönlendirilebilir hale getirildi, böylece dev uçağın pistte dönüş yapabilmesi sağlandı. Bu tekerlek olayı AN-225 için ileride ciddi ilginçlikler yaratacaktı. AN-225’in aerodinamik dengenin korunması için gövdenin ön kısmı 8 metre uzatıldı, arka kısım ise 1 metre kısaltıldı. Bu şekilde Sovyet Mühendisleri SSCB’nin ilerideki uzay mekiklerinin de AN-225 ile taşınmasını istiyordu. Çünkü SSCB için Mriya sadece bir kargo uçağı değil yıldızdı. AN-225 programı giderek somut bir cisme bürünmeye başlamıştı. Fakat programda ekonomik ve mühendislik tabanlı sorunlardan ötürü gecikmeler mevcuttu. Başlangıçta 2 yılda bitmesi planlanan proje 4 yıl sürdü. Tüm parçaların üretimi tamamlandığında ortaya tam yüklü halde 640 ton ağırlığa ulaşan devasa bir Sovyet Havacılık ürünü ortaya çıktı. Bu uçağın montajı da oldukça zordu. Antonov’un elindeki hiçbir hangar parçalardan oluşan bu büyük uçağı monte edecek kadar büyük değildi. Uçağın montajı da kendisi gibi ilginçti. Antonov elindeki en büyük hangarın içerisinde AN-225’i çapraz şekilde yerleştirerek montaja başladı. Montaj başarıyla tamamlanmıştı fakat uçağın hangar dışarısına çıkması çok zordu. Bunun için hangarın tabanına litrelerce yağ döküldü.  AN-225 ortaya çıktığında törene bütün Sovyet yetkilileri katılmıştı. Sovyetler Birliğinin o dönemki lideri Gorbaçov uçağa Ukraynaca Rüya/Hayal anlamına gelen Mriya ismini koydu. 30 Kasım 1988 de yapılan bu törenden sonra uçağın yer testleri başladı. Yaklaşık 20 gün sonra ise AN-225’in ilk test uçuşu planlandı. 21 Aralık 1988’de test pilotu Aleksandr Galunenko, Mriya’yı ilk kez Kiev yakınlarındaki Gostomel havaalanından kaldırdı. Bu uçuş ile Sovyetler eşi benzeri görülmemiş bir uçağa sahip oldu.

Fakat AN-225 çok gecikmişti. İlk uçuşunu yapmasından bir ay önce Buran Mekiği ilk uçuşunu yapmıştı. Ayrıca Sovyetler Birliği artık çok ciddi ekonomik sorunlar yaşıyordu. Para sıkıntısı çeken Sovyet Ordusu ve Sovyet Uzay Ajansı artık uzay çalışmalarının çoğunu durdurmuştu.  Buran Mekiğinin de artık önem kaybetmesiyle AN-225 devasa kargo kapasitesine sahip fakat bu tonajda kargo olmadığından ötürü iş bulamayan bir uçaktı. Yine’de Sovyetler bu uçağın “ekmeğini yemek istiyordu” 3 Mayıs 1989’da Buran Mekiği ile Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssüne gitti. Burada çeşitli test uçuşları yaptı. Daha sonra Batı’ya Sovyet mühendisliğinin kapasitesini göstermek için Buran mekiğiyle birlikte Paris’teki 1989 Paris Air Show’a katıldı. AN-225 SSCB’nin çökmesiyle birlikte tamamen atıl duruma düştü. O dönemki Rus oligarklar uçağı uçan bir AVM’ye çevirmeyi, mega bir üç katlı yolcu uçağı yapmayı, veya zenginlerin kumar oynayabileceği bir kumarhaneye çevirmeyi düşündü. Fakat bunların hiçbirisi olmadı.

Bu fikirlerin gerçekleşmemesiyle birlikte uçak 1994’de kapalı hangara çekildi. Ukraynalı Antonov firması ise bu uçağın tekrardan gökyüzüyle buluşabilmesi için çalışmalara başladı. Uçak için çeşitli diplomatik süreçler yürütüldü. Ayrıca uçağın kapsamlı bakımları yapılmaya başlandı.  1997’den 2001’e kadar süren bu süreç sonucunda uçak uçuşa hazır hale getirildi. 2001 yılında Interstate Aviation Committee tarafından uçuşa hazır olduğu ve güvenli olduğu gerekçesiyle tip sertifikasını aldı ve tekrardan uçuşlara başladı. Ukrayna tesciline giren uçak UR-82060 kuyruk tescilini aldı. Uçağın tekrardan hizmete girmesiyle birlikte ağır ve stratejik yüklerin taşıması için Antonov tarafından kullanılmaya başlandı.

Mriya, Prag’dan Taşkent’e 250 ton özel ekipman, İspanya Kralı’nın yatı, Pakistan’a insani yardım, Ermeni elektrik santrali için Frankfurt’tan Erivan’a 174 ton ağırlığında bir jeneratör gibi ilginç ve ağır kargolar taşıdı. Bu dönemde ağır kargoların taşınması için Antonov’a birçok talep gelmesinin üzerine Antonov firması Mriya’nın kardeşini üretmek için çalışmalara başladı. Bu uçağın sadece yarısı tamamlanabildi. Bütçe sıkıntılarından ötürü (yaklaşık 300M $) proje atıl bir durumda bırakıldı. Bu uçak öncelikle Çin’e satılmaya çalışıldı. Çin ile yapılan görüşmeler 2017 yılına kadar devam etti. Fakat Çinliler elindeki havalimanlarının bu büyüklükte ve ağırlıktaki bir uçak için çok verimsiz olmasından ötürü projeden vazgeçti.

AN-225’in kardeşinin üretimi için Ukrayna tarafından Türkiye’ye de teklif sunuldu. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ekim 2020’de ziyaret etmesiyle bu konu tekrardan ortaya atıldı. Konunun üzerine ise çok fazla resmi açıklama yapılmadı. Bunun temel sebebi ise AN-225’in ticari olarak bu dönemde çok faydalı olmayışından ötürü olabilir. Dünya üzerindeki çoğu kargo pazarı daha minimal uçaklar ile taşınıyor. Ayrıca günümüzdeki çoğu kargo ABD’nin C-5 Galaxy, 747 Dreamlifter, AB’nin Beluga XL, Rusya’nın AN-124 Ruslan gibi uçaklarıyla taşınabiliyor.
24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Ukrayna’nın doğu sınırlarını işgale başladı. Putin yönetimi tarafından ülkedeki Neo-Nazileri temizlemek amaçlı yapılan bu askeri harekatta AN-225 zarar gördü. Dünyanın en büyük uçağı olan AN-225 uçağı Ukrayna’nın başkenti Kiev’in yakınlarındaki Gostomel hava sahasındaki askeri hangarında bakım görürken Rusya’nın bombardımanına maruz kalarak alev aldı.
Ukrayna Dışişleri Bakanı ise bu durumu doğrulayacak nitelikte bir tweet atarak durumu dünya kamuoyuyla paylaştı. Fakat uçağın durumu havalimanındaki çatışmalar nedeniyle birkaç gündür belirsizliğini koruyordu.
Mriya üretimiyle, kullanımıyla, mühendislik felsefesiyle isminin hakkını verebilecek kadar ilginç rüyaydı/hayaldi Kim bilir belki bu savaşın bitmesinin ardından sembol olarak üretimi tekrardan yapılır
Teknik özellikler:
Mürettebat:6-8
Yük Kapasitesi:Kapasite: 253.820 kg
Uzunluk:84 m
Kanat açıklığı:88.4 m
Yükseklik:18.1 m
Kanat alanı:905 m^2
Boş ağırlık:285.000 kg
Max kalkış ağırlığı:640.000 kg
Motor: 6 × D-18T turbofan
Max hız:850 km/s
Menzil: Max 15.400 km, optimum 5000 km
Aveonj  Twitter hesabı için TIKLAYINIZ

Kapak Fotoğrafı : TR_SPOTTERS

Bu yazı 1158 kere okundu.
Etiketler:
an-225 haberler
  • Site Yorum
  • Facebook Yorum

Bir yorum bırak

Bir yorum bırak

YAZAR HAKKINDA

Facebookta bizi bulun
ARŞİV