Paylaş |
|
Tweet |
Merhaba sayın havacılık meraklıları okuyucuları. Bugünki konumuz daha farklı olacak. Şöyle ki yıllarca Türk Hava Yolları’nın Okyanusya’ya açılma hayallerini hepimiz biliyoruzdur. Okyanusya dediğimiz bölge Avustralya, Yeni Zellanda gibi ülkeleri barındıran bir bölge konumunda bulunmaktadır. Burada Auckland City (Yeni Zellanda), Brisbane, Melbourne, Perth ve Sydney (Avustralya) gibi Dünya’ca ünlü şehirler yer almaktadır. Konumları itibarı ile ulaşılması gerçekten oldukça güç durumda olan şehirlerdir. Geçmiş yıllarda bir çok Avrupalı havayolu şirketi uçuşlar yapıyorken, daha sonraları git gide azaldı ve bugün sadece Singapur-Changi havalimanı aktarmalı British Airways seferlerini icra ettirmektedir. İstanbul-Sydney arası tamı tamına 18 saat 40 dakika sürmektedir tabii ki bu direkt olarak gerçekleştirilen bir uçuş olur ise. Ayrıca hava şartlarına göre de değişebilmektedir. Bugün havacılığın geldiği noktada bazı şirketler menzil açısından daha az yolcu, daha fazla uçabilecek ek yakıt tankı ve motorlar seçebilmektedirler. Örneğin Air India, Delta Air Lines ve Pakistan Uluslar arası Havayolları gibi şirketler B777-200LR tip uçağı filolarında tutarak en uzun menzilli seferler de kullanabiliyorlar. Son yıllarda da Airbus B777-200LR’ye rakip olarak da A350-900ULR tip uçağı geliştirerek havayolu şirketlerine ayrı bir seçenek sunmuş oldu. Hatırlanacağı üzere bu uçağın ilk kullanıcı operatörü de Singapore Airlines oldu. Singapore Changi çıkışlı Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük şehri New York’da bulunan Newark Liberty havalimanına seferler koymuştu. 161 kişilik uçağın 67’si Business Class, diğer geri kalan 94’ü ise Premium Economy Class olmak üzere ayrılmış. Ve şirket haftanın belirli günleri Singapore-Newark arasında seferlerini icra ettirmekte. Hatırlatmamda fayda var ki bu uçuşlar başlamadan önce Singapore Airlines New York-JFK havalimanına Frankfurt aktarması yaparak A380 tip uçakları ile uçuş yapmaktaydı. Bu uçuşlar yine de icra edilmekte tabii ki. Demek isteyeceğim şu ki , Türk Hava Yolları 25 adet A350-900 tip uçak siparişi vermişti, fakat bunların menzilleri ULR tipine göre daha kısa, kaldı ki ULR olarak Airbus’a bu tip de uçak siparişi verilse imalat hattından çıkması ve teslim edilmesi seneleri alacaktır. Hatırlanacağı üzere Etihad Airways elinde bulunan uzun menzilli B777-200LR tip uçaklarını hepimizin de bildiği gibi krizden dolayı elinden çıkartmak zorunda kaldı. A6- LRB, LRC, LRD, LRE tescilli uçakların ikisi İspanya Teruel Havalimanı’nda yatıyorken, diğer uçaklardan biri Amerika’da, diğeri de İngiltere’de yatmakta. Türk Hava Yolları Okyanusya uçuşlarına başlamak istiyorsa eğer bu uçakları da bünyesine katarak İstanbul çıkışlı Avustralya ve Yeni Zellanda uçuşları rahatlıkla yapılabilir. Bunu şu yönden söylemek istiyorum ki, bu dönemler de Okyanusya’ya İstanbul çıkışlı açılacak destinasyonlar rahatlıkla tutacaktır. Hem orada yaşayan gurbetçilerimizin, hem de Avrupa da aileleri yaşayan yabancı insanların da tercihi Türk Hava Yolları ve İstanbul olacaktır. İstanbul’un konumu Dubai, Doha, Abu Dhabi gibi şehirlerden daha avantajlı olmasından dolayı kesinlikle transit yolcu bakımından da oldukça yüksek bir oran yakalanacaktır. B777-200LR tip uçaklarının Türk Hava Yolları tarafından düşünülmesini önemle vurgulamadan da geçemiyorum. Vakit ayırıp da bu yazımı okuyan sayın okuyucularıma teşekkürlerimi bir borç bilirim. Kalın sağlıcakla.
Semih Seydan